İş Güvenliği

ASYA GRUP A.Ş. olarak bizler 6331 sayılı Kanun ve Kanun Yönetmelikler ile bu bağlamda içerisinde kendi unsurlarını oluşturan İş Sağlığı ve Güvenliği, Saha Güvenliği, Personel Güvenliği, Çevre Güvenliği konularının üzerinde sıkı bir şekilde durmakta, Mevzuatın getirdiği tüm uygulamaların, zorunlulukların farkında olarak çalışma hayatının içerisinde ki tüm tedbir ve önlemlerle hareket etmekteyiz.

İşin çerçevesi içerisinde çalışmanın yapılacağı noktada gerekli Risk Analiz ve Acil Durum Eylem Planlarımızı oluşturarak personelin, sahanın, çevrenin gerekli güvenlik ortamını teknik analiz ve çalışmalarını İsg Uzmanlarımızla yaparak gerek görülen tüm tedbir ve tedbir amaçlı korumalarımızı tam ve eksiksiz olarak almakta, yaptığımız işin ciddiyetini aynı zamanda çalışma ortamına aktarmaktayız.

Çalışan tüm personel ve uzman kadrolarımız bu bilinçle hareket etmekte, gerekli dikkati, hassasiyeti almış olduğumuz eğitimlerle sahaya aktarmaktadır.

İş Sağlığı ve güvenliği kısa adıyla “İSG”; bir işin yürütülmesi sırasında çeşitli nedenlerden kaynaklanabilecek çevresel, fiziksel ya da işin yürütülmesinde ki eksiklikler gibi kişi sağlığını tehlikeye atabilecek her durumdan korunma ve tedbir alma amacıyla yapılan bilimsel ve sistematik çalışmalardır.

İSG bir zorunluluk olmakla beraber aynı zamanda ülkemizde Avrupa Uyum Süreciyle birlikte 2012 yılında 6331 sayılı yasayla kanunlaşmıştır. İSG’ deki ana amaç başlıkları şu şekilde sıralanmaktadır ;

Çalışanların Güvenliğinin Sağlanması; oluşabilecek İş Kazalarına ve Meslek Hastalıklarına karşı korunma, ruh ve beden bütünlüğünün bozulmamasını sağlamak.

İş Yeri ya da İşlemenin Güvenliğinin sağlanması; iş yerlerinde oluşabilecek yanma, yangın, patlama, makina arızaları, iş yerini tehlikeye sokabilecek durumların bertaraf edilmesini sağlamak.

Üretimin Güvenliğinin Sağlanması; çalışan ve iş yeri güvenliği kadar yapılan saha, fabrika ya da benzer alanda yapılan üretiminde aynı zamanda güvenliğinin alınması verimin artmasını ve ekonomikliği beraberinde getirmektedir.

Tüm bu çalışma koşullarında ortaya çıkabilecek kötü unsurlar göz önünde bulundurulduğunda İş Sağlığı ve İşin güvenliği büyük önem kazanmaktadır. Karşılaşılabilecek olumsuzlukların bertarafı için gerekli tedbirlerin alınması, uygulanması ve sürdürebilir olması hem çalışma hayatını hem de çalışanın ruhsal ve fiziksel bütünlüğünü bir arada tutmak için yüksek önem arz etmektedir. 1989 yılında İş Sağlığı ve Güvenliği Direktifi 89/391/EEC çıkartılmış ve devamında Bireysel Direktiflerle beraber tüm dünyada kanunlaşmış, ilgili bakanlıklar ve yetkili kuruluşlar tarafından da denetimleri yapılarak her geçen gün daha da iyileştirilmektedir.

Acil Durum Eylem Planı, Acil Durum Kavramından yola çıkarak gelmektedir.

Acil Durum hali; Ölüm ya da ciddi yaralanmaların oluşabileceği halk ve topluluklar arasında, bir işletmede, müşterilerin bulunduğu bir noktada veya ziyaretçilerin olduğu bir lokasyon da ortaya çıkması, fiziksel veya çevresel olarak zarar görme, işletme faaliyetlerinin duraksaması veya kapanması, tesislerin ekonomik yapısının çökmesine neden olabilecek beklenmeyen bir şekilde ve istem dışı ortaya çıkan olaylar bütünüdür.

Acil Durum Eylem Planlaması; işletmenin yada bir kurum veya kuruluşun herhangi bir bölümünün olası bir tehlike yaşamasını engellemek, engellenemeyecek durumda ki tehlikelerin zarar görmemek veya en az zararla bertaraf edilebilmesini amacıyla hazırlanan, oluşabilecek acil bir durumda hangi personellerin hangi görevleri üstlenebileceğinin önceden belirlendiği yazılı bir plan ve şemadır.

Acil Durum Eylem Planlaması işyerleri için hayati önem taşımakta olup tüm işverenler toplumsal olaylar, sabotaj, yangın, patlalar, deprem, tehlikeli madde unsurları, sel ve su baskınları, aşırı sıcak-aşırı soğuk gibi durumlar için önceden acil durum eylem planlarını hazırlamaları gerekmektedir.

İşletmelerin özel durumları, işletme kaynakları ve çalışanları İş Güvenliği Uzmanları tarafından tespit edilerek ve değerlendirilerek oluşturulan acil durum eylem planları, olası tehlike durumlarına cevap verecek ve esnek bir yapıda planlama, planın geliştirilmesi, planın uygulanması ve tehlikenin analiz unsur ve aşamalarını içermesi gerekmektedir.

Riskin etkisindeki şiddeti artırıcı tüm zararlı etkenlerin belirlenerek önceliklendirilmesi gereklidir.

Risk Analizi çalışmaları, risk değerlendirme ekibi tarafından sürekli olarak izlenir ve kontrol tedbirlerinin uygulanması ile risk unsurları azaltılarak iyileştirme çalışmaları gerçekleştirilir. Belirlenen risklerin kabul edilebilir seviyeye indirilinceye kadar sürekli olarak izlenmesi gerekmektedir. Kabul edilebilir seviyeye indirilen risklerin olasılık ve şiddetlerinin artmaması için alınmış olan önlemlerin devamlılığı sağlanmalıdır.

İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği’nde de Risk Değerlendirmesi: İş yerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla yapılması gerekli çalışmalar olarak tanımlanmıştır. Değerlendirme sonucunda farklı risklerin diğer risklere göre kazandığı bir derecelendirme aracıyla (matris) belirlenir. Yine aynı yönetmeliğin “Risklerin Belirlenmesi ve Analizi” kısmı olan Madde 9’da:

Risk analizinin ardından tespit edilen riskler arasından tolere edilebilir olanlarla acilen önlem alınması gereken durumlar için bir değerlendirme yapılmalıdır. Tüm çalışanlar tespit edilen riskler doğrultusunda eğitilmeli, sürekli iletişim ve gözden geçirmelerle planlar revize edilmelidir.

Risk analizi ve değerlendirme yapılırken uygulanacak metodolojiler;